KARDA YEŞEREN ÇİÇEK (İTİRAF)
Karmaşık bir aşk hikayesi.
Ethan… Senden nazikçe rica ettiğim basit bir şeyde bile duygularına hakim olamayarak başarısızlıkla karşıma çıkıyorsun. Belki derin bir uykudasın belki de beni net bir şekilde duyuyorsun. Her iki durumda da umurumda değilsin. Beni…hayal kırıklığına uğrattın. O kızdan kurtulmanı hayatın pahasına bile olsa gerçekleştirmeni istedim senden. O kız hiçbir şekilde Erem’ in yakınında dahi barınmamalı diye
– Neden burada olduğunu biliyor musun ? + … – Tahmin etmesi bu kadar zor olmamalı… + … – Onca yolu o zorluk ta nasıl gelebildin bu kulübeden o Hastaneye. Hem de burada kalmanı söylememe rağmen.. + Sen olsan ne yapardın ! – Duygularımda samimi isem yaptığını yapardım. + Neden sordun peki ? – Duygularında
Yaşananlardan 5 ay sonra bile Erem hala kendini toparlayamamıştı. Abisi olarak elimden geldiğince yanında olsam da kalbinin derinliklerine çelik duvar örmüşçesine çabalarıma karşılık vermiyordu. Görünüşe göre kalbine aldığı yara, başına aldığı yaradan daha derindi. Kardeşimin başına sıkıntı açan yada açacak her bir detayı nefretle ortadan kaldırmayı görev edinmeme rağmen ruhunun derinliklerine huzur verebilmek için müdahale
Uyanmayı bilmediğimiz, belki de beceremediğimiz bir rüyayı yaşıyoruz.Kalkmak istemeyen bir beton duvarı andırır gibi bağlamışız yüreklerimizi suskunluklara.Öfkemiz bile mahur bir mayhoş olmuş avuç içlerimizde.Sebepsiz yere kanayan yaraların esiri olmuşuz kağıttan parmaklıklarda.Gözyaşını silecek dermanı olmayan sıradanları oynamaya başladık iki taş arasında.Çıkarıp atmak istedikçe soldan yok olduğunu hissetmedik bile…Göz göre göre dost olduk o yılana, bana dokunmayan
Karda yeşeren çiçek…Nam-ı diğer KARDELEN Okuduğum bir yazıda anlamı aynı şöyle idi. “Kışı bekleyip de bembeyaz karlar yağdığında açan çiçek yani kardelen, her yerde sevdiğini arar; ama bulamaz. Ümidini yitiren çiçek sonunda üzüntüsünden boynunu büker, soğuğa daha fazla dayanamayıp karların üzerinde ölür gider… İşte o gün bu gündür karda açan ve sevgilisini bekleyen o çiçeğin adıdır Kardelen“ Buna izin vermeyeceğim! O
15 yıl öncesine kadar mutlu bir aile tablosunun küçük tatlı bir kızıydım. Maddi durumumuz pek iyi olmasa da her günümüz neşeli, mutlu ve huzurlu geçerdi. Ailemin 2 çocuğundan biriydim. Bir de abim vardı. Benimle sürekli ilgilenir, koruyup kollar dışarıya çıktığımızda elimi hiç bırakmazdı. Gözümde, babamdan sonra en büyük kahramanımdı. Her daim yanımda olduklarından dolayı hiç
Hayatımda ilk kez bu halde buluyordum kendimi. Bu denli karmaşık duygularla daha önce karşılaşmış mıydım ?Hatırlamıyorum… Ailemi kaybettiğimden bu yana kendimden başka kaybedeceğim bir şeyim kalmadığı için attığım adımların, girdiğim yolların tehlikesi gözümde pek bir şey ifade etmiyordu. Korku duyusundan bir haberdim. Değer verdiğim hiçbir şey de yoktu. İşte bu, beni kör bir maganda kurşunu
(Bölüm 1) İliklerime kadar soğuğu hissediyordum. Bir yandan kendimi içinde bulunduğum durumu sorgularken bir yandan da kar fırtınasına karşı yürümeye devam ediyordum. Fırtına ile birlikte gelen o karın uğultusu soğuktan daha çok kanımı donduruyordu. Burda ne yaptığıma dair en ufak bir fikrim bile yoktu açıkçası. Sadece “sözde” herkesten, her şeyden uzaklaşmak için geldiğim yerde kendimle
Gece… Sanırım bazı insanlar bilir gecenin puslu sessizliliğini, yanlızlığını, cesaretini, nefesini… Kimilerinin gece uyanır; Ruhu, Düşünceleri, Hayalleri, O kurtulamadığı ekseni… Günün başlangıcında uyanır, elini yüzünü yıkar ve cesaretin varsa aynada kendi gözlerinin içine bakarsın. Çoğu zaman söylediğim ilk kelime “Bir Güne Daha…” Gözlerimi yumarım bir süre ve derim ki kendime “işte sen burdasın, Buranınsın, Bu