You are currently viewing FİNK!

FİNK!

Büyük büyük harflerle konuşmak istiyorum bu romanı. Zira benim için değerlidir yazarı. Aynı zamanda yakışıklıdır kahramanı. [Seci yapmaya çalıştım olmuş mu hayatımın yazarı?] (bu yazdıklarımdan çok utanıyorum)

Neyse komik olmaya çalışmayı bir kenara bırakıp önce Göksenin’den daha sonra yazarımızın tarzından bahsetmek istiyorum.


Göksenin, 2002 Best Model yarışmasında ( Evet Kıvanç Tatlıtuğ’un birinci olduğu sene) dereceye giremeyen bir mimar. Yolunu bir şekilde Uzak Doğu’ya çevirip orada 10 yıl sürecek büyük bir şöhrete sahip olmuş. Büyük maceralar, çağımıza uymayan dostluklar kurmuş. Aslında bir cümleyle özetlememin sebebi asıl hikayenin buradan oluşması, içeriğe girip spoiler vermek istemem. Goko’nun varoluş hikayesi, dindar bir top model. Ne dine tam bağlanabilmiş ne din dışında kalabilmiş, ne tam olarak ülkesini dışlamış ne de kendini ülkesine sığdırmış. Araların adamı olarak kalacak aklımda Göksenin. Okurken hem çok eğlendim hem de mütemadi bir ağlama hissiyle bitirdim. Goko’nun yaşadıkları bana oradan oraya savrulan yaprakları hatırlattı zaman zaman. Kahraman psikolojik tedavi gördüğü için anlatılarının daldan dala olduğunu söylüyor ve yazarımızda bundan dolaylı yoldan etkilendiğini söyledi 🙂 ben de romanın etkisinde kaldığım için cümlelerim dağınık. Bu madem Goko’nun hayat hikayesi peki bu romana neden demiyoruz biyografi? Aslında suçluyuz bu konuda zira tanımamışız Goko’yu, şöhretlenseydi hakkını veren bir biyografi olabilirdi ama ben roman olmasından son derece memnunum.

Ayrıca bu romanı dünya üzerinde M.M’den başka kimse yazamazdı, onun dili tam hikayenin kimliği ile örtüşüyor ve bizlere de keyifle okumak düşüyor. Ben tam olarak anlatamadım. Siz alın okuyun, okutun. Belki ileriki senelerde derslerimizde “seci sanatının baştan sonra kullanıldığı ilk modern roman” diye not aldıracağız öğrencilerimize. Ayrıca romanı okuyan ya da okuyacak olan birileriyle saatlerce konuşmak istiyorum. Göksenin Abi ve İnstagram’dan sürekli rahatsız ettiğim Murat Menteş’e sevgi ve selamlar.

Bir yanıt yazın