You are currently viewing The Hole In The Wall Projesi

The Hole In The Wall Projesi

1999 yılında Sugatha Mitra ve bazı meslektaşları, Yeni Delhi’deki bir gecekondu mahallesinde, sokaktaki duvara oyuk açıp içine bilgisayar, fare ve klavye yerleştirmişler. Bilgisayar bütün sokaktan gözüküyormuş, internete bağlıymış ve içinde kullanıma hazır bazı programlar yüklüymüş. Fakat insanlara bilgisayarın nasıl kullanıldığı hakkında bir bilgi verilmemiş.

Çocuklar bilgisayarın başına toplanmışlar ve birkaç saat içinde webde gezinmeye başlamışlar. 6 ay içinde fare kullanmayı, webde gezinmeyi, video, müzik indirmeyi, oyun oynamayı, mail yazmayı ve göndermeyi öğrenmişler. Nasıl öğrendikleri sorulduğunda ‘kendimiz öğrendik’ demişler. Bu deney iki farklı yerde daha tekrarlanmış ve ikisinde de aynı sonuç alınmış. Çocuklar bilgisayar kullanmayı kimsenin yardımı olmadan kendi kendilerine öğrenmişler. Ek olarak öğretmenlerinin söylediklerine göre çocukların okul sınavlarında ve derslerindeki performanslarında iyileşmeler olmuş. Ayrıca İngilizce kelime kullanımları, konsantrasyonları, problem çözme becerileri, dikkat süreleri ve iş birliği içinde çalışma becerileri de artış göstermiş.

  Bu projeyi ilk okuduğumda beni çok şaşırttı ve hakkında daha fazla araştırma yapma isteği uyandırdı. Araştırdıkça dikkatimi çeken iki ana başlık oldu; kendi kendine öğrenme, grup çalışmasının öğrenmeye etkisi.

Çocukların daha önce hiç karşılaşmadıkları bir makineyi, üstelik dilini bile bilmedikleri halde, 6 ayda çözmeleri ve aktif kullanmaları bana çocukların kavrama hızının ne kadar yüksek olduğunu bir kez daha göstermiş oldu. Öğretmene ihtiyaç duymamaları ise öğretim teknolojileri ile birebir örtüşen bir durum. Bu projeden hareketle gelecekte öğretmenlerin yerini tamamen öğretim teknolojilerinin alabilmesi bana çok yüksek bir ihtimal gibi geldi. Çünkü gördüm ki bir şeyi öğrenmek için çocukların o şeye ilgi duymaları yeterli bir sebep. Eğer ilgi duyuyorlarsa kendi kendilerine, maruz kalarak ve kurcalayarak kolayca öğrenebiliyorlar. Çocukların öğretmene ihtiyaç duymaması bana, eğitim teknolojilerinin ileriki zamanlarda daha da üstüne düşmemiz gereken bir olgu olduğunu çünkü gelecekteki eğitimin bu bağlamda gelişeceğini düşündürüyor. Şimdi bile denemeleri yapılan sanal sınıflar var, gelecekte öğretmenlerin olmadığı sınıflar neden var olmasın?

Değinmek istediğim bir diğer konu ise yukarıda da belirttiğim gibi ‘grup çalışmasının öğrenmeye etkisi’. Bu deneyde şunu gördüm, çocuklar deneme yanılma yoluyla bir şeyler öğreniyor ve öğrendiklerini arkadaşlarıyla paylaşıyor. Bilgi paylaşılan çocuk öğrendiği şeyi bilgisayarda bizzat deneyimliyor ve bazen bilerek bazen de yanlışlıkla yeni şeyler keşfediyor. O da yeni keşiflerini arkadaşlarıyla paylaşıyor. Bu sayede bu küçük gruptaki bilgi birikimi giderek artıyor, çocuklar bir nevi birbirlerinin öğretmenleri oluyorlar. Bence deneydeki bu olay bize öğrenci merkezli ve yapılandırmacı bir eğitim yaklaşımının aslında doğal bir süreç olduğunu ve öğrenme düzeyini büyük ölçüde etkilediği gösteriyor. Deneyin bu yönünü ele alınca şu sonuca varıyorum: Öğrenciye bir şey öğretilmek isteniyorsa ilgisi o yöne çekilmeli, öğrenciye kural dayatmadan serbest alan tanınmalı, grup çalışmalarına teşvik edilmeli ve kendi içinde var olan bilgiyi yapılandırması için yol gösterilmeli.

Siz bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz? Yorumlarda sohbet edelim.

This Post Has 2 Comments

  1. Şifa

    Bir çırpıda okunan bir metin ortaya çıkartmışsın tebrik ederim. Konu içeriğine gelecek olursak dikkat çeken bir deney olmuş ve ufak çaplı denilebilecek bir düzeyde bile olsa çok etkili bir deney olmuş. Genç yaşlarda ilgi alanlarını genişletme isteği ve ihtiyacı insanlar üzerinde daha baskın bir histir eğer kontrollü serbestlik tanınırsa hayal gücünü eline almak istediği ilgi alanları içerisine dahil edeceği olaylar ile birleşir ve eğer bunu çevre ile etkileşim halinde arkadaş grupları arasında desteklenerek yaparsa öğrenme, bilgi edinme, araştırma istekleri azim, çaba ve mutluluk ile süslenir. Bu durum öğrenimi kolaylaştırırken zevkli de bir hal alır.

    1. miriyldz

      Merhaba Şifa, yazımı beğenmene sevindim. Söylemek istediklerimi çok güzel ifade etmişsin, Ben de fikrine aynen katılıyorum ve kontrollü serbestliğin eğitimdeki verimi daha yükseklere taşıyacağına inanıyorum. Yorumun için teşekkür ederim 🙂

Bir yanıt yazın