Öğretmenlerin ağzından çıkacak herhangi bir kelime öğrenciler üzerinde beklenilenin üzerinde bir etki yaratabilir. Bu yüzden öğretmenler konuşurken çok dikkatli olmalıdırlar.
Bu doğrultuda “Öğretmen ve Konuşmak” başlığını iki bölümde incelemek istiyorum.
İlk olarak öğretmenin ders içeriği hakkında konuştuklarına bakabiliriz. Öğretmen dersini anlatırken kelimelerine oldukça dikkat etmelidir. Ders anlatırken öğrencilerde kavram yanılgısı oluşturabilecek herhangi bir şey söylemesi öğrencilerin eğitiminin ilerleyen dönemlerinde oldukça zorlanmasına ve kafa karışıklığına yol açabilir. Bir öğretmenimden ” Öğrenciler kavram yanılgısı üretme makineleridir.” diye bir cümle duymuştum. Yani kavram yanılgısına düşmek öğrenciler için bu kadar kolayken öğretmen bu konuda, dersini anlatırken oldukça dikkatli olmalıdır diye düşünüyorum.
Kavram yanılgıları dışında ders anlatılırken öğretmenler, özellikle bizim alanımız olan matematikte soyut konuları daha somut hale getirerek anlatmalıdırlar. Çünkü öğrenciler somut olarak gördükleri şeyleri daha rahat algılayabilmektedirler. Bu durum böyle gerçekleşmezse öğrenciler bu konuda zorlanacaktırlar ve bu yüzden derse olan ilgileri azalacaktır.
Öğretmen dersi anlatırken kendi bakış açısıyla değil öğrencinin bakış açısıyla bakabilmelidir. Öğrencilerin dersi daha rahat anlayabileceği yöntemi ve tekniği bulup konuşmasını buna göre planlamalıdır.
İkinci olarak ise öğretmenin ders içeriği dışında öğrencileriyle konuştuklarına bakabiliriz. Öğretmen öğrencileriyle sadece ders içeriği hakkında konuşmaz. Sınıf içerisinde sosyal bir ortam oluşur. Öğretmen de bu sosyal ortamın bir parçası olmuş durumundadır. Yeri geldiğinde öğretmenler öğrencilerin arkadaşı gibi olup onları anladıklarını hissettirebilmelidirler. Bazen de onları bir büyüğü olarak dinleyip başları sıkıştığında onlara akıl verebilir, yardımcı olabilirler.
Öğretmen bu iletişimin dengesini öyle güzel kurmalıdır ki, öğrenciler de buna göre nerede, ne zaman nasıl davranmaları gerektiğini bilmiş olacaklardır. Bu sayede öğrenci ve öğretmen arasında ne çok katı ve sınırlı ne de çok seviyesiz ve öğretmenin sözünün dinlenmediği bir ilişki kurulmuş olacaktır.
Çok haklı bir konu, öğretmenlerin işi dışarıdan ne kadar “kolay” görünse de aslında değil.
Tebrik ederim. Çok güzel bir yazı, keyifle okudum, başarılar dilerim. 🙂